Cevaplar
Bu bölüm Cihat Duman'ın Diri
Ozanlar'ı Neden Öldürmeliyiz? yazıma karşılık sorduğu
soruları cevaplamak için yazılmıştır. Kendisinin yazısına şu
linkten ulaşılabilir:
http://cihatduman.blogspot.com.tr/2016/11/ozana-sorular-ve-cevaplar.html
1- Eğer sevgili Cihat gibi magazin kelimesinin tanımı üzerinden dergilere yaklaşırsak elbette derginin şiirle ilgisi hayli zayıf görünür ama biz burada edebiyat/şiir dergisi dediğimiz mesela FHM veya Bilim Çocuk'tan oldukça farklı bir mecradan bahsediyoruz. Valery'nin meşhur “Dergiler edebiyatın, şiirin laboratuvarıdır.” sözünü alıntılayarak bu konudan çıkıyorum. Bu ilişkiyi uzun uzadıya incelemek niyetinde değilim çünkü benim eleştirim zaten neşriyatın amaç ve organizasyonuna idi. Haliyle şiir-dergi ilişkisi zayıf görülse dahi benim eleştirimin konumu ve meşruiyetini değişmeyecektir.
2- Bu, benim yazımla organik bağı
bulunmayan, adeta göklerden bir karar gibi gelen soruya aynı
şekilde yanıt vermek istiyorum: yoo yadsınmıyor.
3- Cihat Duman sanırım burada benim
poetika sahibi olmak dediğim şey yerine tavır dergisi olmak
tabirini kullanıyor ve poetikasızlığı savunuyor. Olabilir mi
böyle bir şey? Bu farklı insanları bir arada tutan şey nedir o
halde? Bir derginin mensuplarını birlikte görmemizi sağlayan şey
eğer poetika değilse ne olabilir? Ben doğrusu kabul edilebilir
başka bir neden göremiyorum. (bunun yalnızca Diri Ozanlar
Derneği'nde ihlal edildiğini ise kesinlikle iddia etmiyorum, bu
anlamda kendini temize çıkarabilecek dergi azdır ama yine de bu
savunulabilir bir şey değil)
4- Şairler dergilerde istedikleri gibi
bulunabilirler. Erotik fotoğraflarını göndererek bedenleriyle,
şiirlerini göndererek şiir ve düşünceleriyle (bu ikisini
ayırmayı da sakıncalı buluyorum) veya şair imgelerini
pazarlayarak karton maketleriyle (veya posterleriyle) bulunabilirler.
Cihat Duman bu soruları sorduktan
sonra şöyle bir cümle kullanıyor: “Ozan
Can Türkmen ise burada şiir yayımlamış olan beni -bu yazının
yazarını- çok satan bir dergide yazarak etkimi arttırmaya
çalışmak ve bazı şairlerle yan yana durup kendimi istiflettirmek
ile suçlamış. “
Bu istifleme meselesindeki yanlış
okumayı düzeltelim ki Cihat Duman'ın sonrasındaki savunmalarını
tartışmak zorunda kalmayalım. Benim cümlem şu: “...şairlerin,
düşüncelerinden soyutlanmış bir halde, yalnızca şair
etiketiyle ambalajlanmış kişiler olarak istiflendiği...”
bu cümledeki eleştirimi istiflenmek sözcüğüne kadar daraltmak
doğru değil. Dolayısıyla Cihat Duman'ın savunması benim
eleştirime karşılık düşmüyor.
Yazının geri kalanında benim
yöneltmediğim bazı suçlamalara yanıtlar, başka insanların Diri
Ozanlar Derneği eleştirilerine benim yazım üzerindenmiş gibi
savunmalar falan var. Bunlara ayrı ayrı yanıt vermeye çalışarak
ayrıntıda boğulmak yerine yazımdaki eleştirileri, orada olmayan
hayaletleri işaret ederek, başkalarının eleştirilerinin izinden
temizlemek niyetindeyim. Canım Cihat, benim yazımın Adanalı
Şairler dediğin grubun veya başka Diri Ozanlar Derneği
eleştiricilerinin tavrından nasıl ayrıştığını aşağıdaki
eklerde bulabilirsin. Bu ekler, derdimin Diri Ozanlar Derneği veya
Kaan Koç olmadığının, bu ikilinin yalnızca elverişli bir örnek
yarattıkları için konu edildiklerinin anlaşılmasında -eğer bu
hususta bir kafa karışıklığı yaşanıyorsa- yardımcı
olabilir.
Ekler
1- Yazı derginin içeriği hakkında
hiçbir eleştiri getirmiyor. İçindeki şairlerin çoğu benim
takip ettiğim, beğendiğim şairler. Zaten bu durum beni bu
eleştiriyi yapmaya itiyor çünkü piyasa dergileri şiiri
sektörleşmeye götüremez, onlar kendi dükkanlarını açıp
kapatan esnaflar veya hazır duygulanma AVMleri gibi dönüp
durmaktan başka bir şey yapamazlar. Bu yüzden piyasa dergilerine
bir eleştiri yazısı yazmıyorum da Diri Ozanlar Derneği'ni
eleştiriyorum.
2-Derginin Migros'ta veya başka bir
yerde satılıyor olması benim eleştirimi ilgilendirmiyor. Evet bu
durum bize komik ve garip geliyor çünkü biz Migros'u başka bir
alan olarak konumlandırıyoruz. Oysa derginin satış noktası
olarak nereleri seçtiği bence hiçbir şeyi değiştirmiyor.
Sattığı her iki nüshadan birine el koyan Mephisto çok mu masum?
Hayır.
3-Yazı; çok satan dergi kötüdür, az
satan dergi iyidir gibi bir sonuca kesinlikle ama kesinlikle
ulaşmıyor. Okur sayısı kıstasını reddetmek az satan dergi
lehine bir gelişme olsa da az satan derginin niteliği üzerine
hiçbir şey söylemiyor. Tekrarlıyorum: bu kıstas tersine
çevirilmiyor tamamen reddediliyor.
4-Şairin etkisini arttırma amacı hor
görülmüyor. Yalnızca bu amaca ulaşma yolunda okur sayısını arttırmanın merkeze alınmasının tehlikelerini belirtiliyor ve bu
tehlikeler üzerinden “okur sayısını arttırma amacının merkeze
alınışı” hor görülüyor.
5-Yazı ne mecrayı ne de şairi
kutsallaştırma peşine düşüyor. Hani o kadar düşmüyor ki bu
cümleyi yazarken neden yazdığımı sorguluyorum.
6-Yazının bu eklere ihtiyaç
duyduğunu düşünmüyorum. Bana kalırsa gayet açık bir yazı ve
bu eklerle birlikte düşünülmesine hiç gerek yok.