4 Aralık 2016 Pazar

Cihat için Cevaplar ve Ekler

 Cevaplar


Bu bölüm Cihat Duman'ın Diri Ozanlar'ı Neden Öldürmeliyiz? yazıma karşılık sorduğu soruları cevaplamak için yazılmıştır. Kendisinin yazısına şu linkten ulaşılabilir: http://cihatduman.blogspot.com.tr/2016/11/ozana-sorular-ve-cevaplar.html





1- Eğer sevgili Cihat gibi magazin kelimesinin tanımı üzerinden dergilere yaklaşırsak elbette derginin şiirle ilgisi hayli zayıf görünür ama biz burada edebiyat/şiir dergisi dediğimiz mesela FHM veya Bilim Çocuk'tan oldukça farklı bir mecradan bahsediyoruz. Valery'nin meşhur “Dergiler edebiyatın, şiirin laboratuvarıdır.” sözünü alıntılayarak bu konudan çıkıyorum. Bu ilişkiyi uzun uzadıya incelemek niyetinde değilim çünkü benim eleştirim zaten neşriyatın amaç ve organizasyonuna idi. Haliyle şiir-dergi ilişkisi zayıf görülse dahi benim eleştirimin konumu ve meşruiyetini değişmeyecektir.

2- Bu, benim yazımla organik bağı bulunmayan, adeta göklerden bir karar gibi gelen soruya aynı şekilde yanıt vermek istiyorum: yoo yadsınmıyor.

3- Cihat Duman sanırım burada benim poetika sahibi olmak dediğim şey yerine tavır dergisi olmak tabirini kullanıyor ve poetikasızlığı savunuyor. Olabilir mi böyle bir şey? Bu farklı insanları bir arada tutan şey nedir o halde? Bir derginin mensuplarını birlikte görmemizi sağlayan şey eğer poetika değilse ne olabilir? Ben doğrusu kabul edilebilir başka bir neden göremiyorum. (bunun yalnızca Diri Ozanlar Derneği'nde ihlal edildiğini ise kesinlikle iddia etmiyorum, bu anlamda kendini temize çıkarabilecek dergi azdır ama yine de bu savunulabilir bir şey değil)

4- Şairler dergilerde istedikleri gibi bulunabilirler. Erotik fotoğraflarını göndererek bedenleriyle, şiirlerini göndererek şiir ve düşünceleriyle (bu ikisini ayırmayı da sakıncalı buluyorum) veya şair imgelerini pazarlayarak karton maketleriyle (veya posterleriyle) bulunabilirler.

Cihat Duman bu soruları sorduktan sonra şöyle bir cümle kullanıyor: “Ozan Can Türkmen ise burada şiir yayımlamış olan beni -bu yazının yazarını- çok satan bir dergide yazarak etkimi arttırmaya çalışmak ve bazı şairlerle yan yana durup kendimi istiflettirmek ile suçlamış.

Bu istifleme meselesindeki yanlış okumayı düzeltelim ki Cihat Duman'ın sonrasındaki savunmalarını tartışmak zorunda kalmayalım. Benim cümlem şu: “...şairlerin, düşüncelerinden soyutlanmış bir halde, yalnızca şair etiketiyle ambalajlanmış kişiler olarak istiflendiği...” bu cümledeki eleştirimi istiflenmek sözcüğüne kadar daraltmak doğru değil. Dolayısıyla Cihat Duman'ın savunması benim eleştirime karşılık düşmüyor.

Yazının geri kalanında benim yöneltmediğim bazı suçlamalara yanıtlar, başka insanların Diri Ozanlar Derneği eleştirilerine benim yazım üzerindenmiş gibi savunmalar falan var. Bunlara ayrı ayrı yanıt vermeye çalışarak ayrıntıda boğulmak yerine yazımdaki eleştirileri, orada olmayan hayaletleri işaret ederek, başkalarının eleştirilerinin izinden temizlemek niyetindeyim. Canım Cihat, benim yazımın Adanalı Şairler dediğin grubun veya başka Diri Ozanlar Derneği eleştiricilerinin tavrından nasıl ayrıştığını aşağıdaki eklerde bulabilirsin. Bu ekler, derdimin Diri Ozanlar Derneği veya Kaan Koç olmadığının, bu ikilinin yalnızca elverişli bir örnek yarattıkları için konu edildiklerinin anlaşılmasında -eğer bu hususta bir kafa karışıklığı yaşanıyorsa- yardımcı olabilir.

Ekler


1- Yazı derginin içeriği hakkında hiçbir eleştiri getirmiyor. İçindeki şairlerin çoğu benim takip ettiğim, beğendiğim şairler. Zaten bu durum beni bu eleştiriyi yapmaya itiyor çünkü piyasa dergileri şiiri sektörleşmeye götüremez, onlar kendi dükkanlarını açıp kapatan esnaflar veya hazır duygulanma AVMleri gibi dönüp durmaktan başka bir şey yapamazlar. Bu yüzden piyasa dergilerine bir eleştiri yazısı yazmıyorum da Diri Ozanlar Derneği'ni eleştiriyorum.

2-Derginin Migros'ta veya başka bir yerde satılıyor olması benim eleştirimi ilgilendirmiyor. Evet bu durum bize komik ve garip geliyor çünkü biz Migros'u başka bir alan olarak konumlandırıyoruz. Oysa derginin satış noktası olarak nereleri seçtiği bence hiçbir şeyi değiştirmiyor. Sattığı her iki nüshadan birine el koyan Mephisto çok mu masum? Hayır.

3-Yazı; çok satan dergi kötüdür, az satan dergi iyidir gibi bir sonuca kesinlikle ama kesinlikle ulaşmıyor. Okur sayısı kıstasını reddetmek az satan dergi lehine bir gelişme olsa da az satan derginin niteliği üzerine hiçbir şey söylemiyor. Tekrarlıyorum: bu kıstas tersine çevirilmiyor tamamen reddediliyor.

4-Şairin etkisini arttırma amacı hor görülmüyor. Yalnızca bu amaca ulaşma yolunda okur sayısını arttırmanın merkeze alınmasının tehlikelerini belirtiliyor ve bu tehlikeler üzerinden “okur sayısını arttırma amacının merkeze alınışı” hor görülüyor.

5-Yazı ne mecrayı ne de şairi kutsallaştırma peşine düşüyor. Hani o kadar düşmüyor ki bu cümleyi yazarken neden yazdığımı sorguluyorum.

6-Yazının bu eklere ihtiyaç duyduğunu düşünmüyorum. Bana kalırsa gayet açık bir yazı ve bu eklerle birlikte düşünülmesine hiç gerek yok.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder